ATICIOBA – ALACAOLUK KALESİ

alacaoluk

Bu rotamız, Gönen’in Atıcıoba Köyü’nden başlıyor ve Alacaoluk Kalesi önünden geçerek gene Atıcıoba Köyü’nde son buluyor. Mesafesi 16 km., zorluk derecesi ise KOLAY..

Atıcıoba Köyü’nün Gönen’e mesafesi 11 km. Gönen Çayının üzerindeki köprüyü geçer geçmez sola dönerek Karşıyaka Mahallesine giriyorsunuz ve buradan devam ederek Akçapınar ve Çınarpınar Köylerini geçiyorsunuz. Çınarpınar Köyünü geçtikten hemen sonra Atıcıoba Köyü ayrımına geliyorsunuz. Buradan köy sadece 1 km. kadar.

Köy meydanında araçlarınızı bırakın ve buradan aşağıya, çeşmeye doğru inen yola girin. Çeşmenin önüne gelince sırtınızı çeşmeye verin. Burası bir üç yol ağzı… En soldaki yol geniş ve çimlerle kaplı. Ortadaki yol toprak ve biraz daha küçük bir yol. En sağdaki, evlerin arasından geçen yol ise geldiğiniz ana yola bağlanıyor.

Ortadaki yola giriyoruz. Her iki tarafı makilik olan bu yol, vadinin içine doğru kıvrılarak ilerliyor.

12509866_578071662348505_593879505010691834_nKöyden çıkıyoruz…

12509430_578071722348499_1975912428614724591_nYolun henüz başları… İlk gurup fotoğrafımızı burada çektiriyoruz.

12509037_578071962348475_2208161396930342583_nİşte yol böyle, her iki tarafı da çalılık… 

Bir müddet sonra bir yol ayrımına geleceksiniz. Solda ki yol yemyeşil bir uçak pisti gibi… Sağda ki yol ise geldiğimiz karakterde… İşte siz soldaki yoldan devam edeceksiniz.

12509318_949146815121399_3240610595094648643_nYemyeşil çimleri görünce fotoğraf  faslı başladı. Yolumuz sağdaki küçük yol….

Kısa bir süre sonra sol tarafta vadiye doğru inen yemyeşil bir alana geleceksiniz. Burada yoldan ayrılıyoruz ve alanın sol tarafından aşağıdaki dereye doğru iniyoruz.

1003587_578072295681775_1861929129446554933_nYemyeşil bir alandan, vadiye dere yatağına iniyoruz….

12400549_578072155681789_517345305973229393_nKısa bir mola veriyor ve bol bol fotoğraf çekiyoruz….

Dere yatağına geldiğinizde, şirin mi şirin küçücük bir tahta köprü var. Emniyet açısından teker teker geçiyoruz. Ancak oldukça sağlam olduğu anlaşılıyor..

12400901_578072719015066_2744609342228497102_nBizim şirin tahta köprümüz bu….

Köprüden geçtikten sonra yeni bir toprak yola çıkıyoruz ve sağa dönerek, hafif bir tırmanışla bu yolu takip ediyoruz. Yola çıktıktan hemen sonra, sol tarafta, yol kenarında minik bir şelale var.

12540763_1106644839375741_3429376872785472301_nŞelale önünde fotoğraf çektirmeden olmaz…

12400978_578073609014977_4919022699445115415_nKöprüden sonra yola devam….

12410510_578085822347089_7560892849566048563_nŞirin bir çeşme…

12494825_578073402348331_2672014692695240554_n

1917907_578074022348269_8229098377726868809_nYol kenarında yağmur suları derin yarıklar oluşturmuş… 

Yolumuz bol sulu bir yol. Sağımızdan solumuzdan küçük küçük derecikler akıyor ve sık sık yolumuzu kesiyor… Üstünden atlayarak yola devam ediyoruz.Bu yol üstünde pek çok çeşme de mevcut. Yani yolda su sorunu yok. Kişi başı 0.5 litre su yeterli..

Vadinin derinliklerine girdikçe ve irtifa arttıkça bitki örtüsü değişiyor. Artık her tarafımız kayın ormanı…

12495168_578073285681676_212025417979961500_nHer yer dere,  her yer derecik… 1917275_578086065680398_3278126831046111325_nArtık kayın ormanlarında yürüyoruz…

12510349_578085949013743_9165014872562315160_n

Bir müddet sonra sola dönen bir toprak yol daha karşınıza çıkacak, ama siz o yolu pas geçin ve sağdan devam edin. Biraz sonra bir 3 yol ağzına geleceksiniz ve tam karşınızda akmayan bir çeşme göreceksiniz. Buradan sağa dönün… Yaklaşık 200 metre sonra, yan tarafında bir masa da olan daha büyük bir çeşmeye geleceksiniz. Burası öğle yemeği için ideal bir yer.  Hemen önünüzde akan bir dere ve küçük bir taş köprüde var..

12417823_578074125681592_3996332495557480511_nÇeşmeden 100 metre önce, bir toplu fotoğraf daha…

12510223_578074489014889_1699687545582996229_nÖğle yemeğini burada yiyeceğiz…

 12507152_578074362348235_1731710910334428241_nErkekler yemek hazırlığında…

12417937_578076612348010_8335726373193526195_nKöfteler pişmeye başladı… Ethem’e ”doğum günüdür, çalıştırmayalım” deyip acıyan yok…

11204937_578075045681500_1966403284095047209_nHanımlar ise fotoğraf çektirme derdinde…

12376333_1106648662708692_4703002791878008552_nYemeğe yardım edecek yok mu?

12549119_578077882347883_3500271312403318099_n

996703_1106647592708799_2268860813907215984_n
Yemekten sonra kutlama… Şeyma ve Ethem’in doğum günü…

12552612_578071492348522_3386586452238662450_nArkadaşlarımıza nice mutlu seneler dileriz…

5237_1106645556042336_8918572939731555097_nYemek üstüne pasta… Harcanan kaloriler geri alınırken… 12472244_1106645372709021_104263971220992215_nBu soğukta, ateş başında sıcak çay harika…

Yola, çeşmenin karşısında ki küçük taş köprüyü geçerek devam ediyoruz. Köprüden sonra sağa döneceğiz ve tatlı bir eğimde tırmanacağız. Zirveye yaklaştıkça, yolun sağ tarafından ve uzaktan Alacaoluk Kalesi görünmeye başlayacak…

12524029_578085472347124_7724759943765479051_nKöprüden hemen sonra yol böyle…

12548971_578071019015236_2966354357916861484_n
Köprüde işte bu…

12509589_578085695680435_655524488025789063_nHafif hafif tırmanıyoruz…

Bir açıklıktan zirveye ulaştığımızda, Alacaoluk Kalesi iyice görünür olacak. Yola devam ediyoruz ve kısa bir müddet sonra, Alacaoluk Kalesi ile aynı irtifada, sağa giden iki küçük eski yol göreceğiz. Yollardan sağdakine girip devam ediyoruz… Önümüze pek çok yol ayrımı gelecek… Ancak paniğe gerek yok. Alacaoluk Kalesinin tepesindeki bayrak direği, bir deniz feneri gibi size yol gösterecek. Zaten yolların çoğuda aynı yere çıkıyor.

10650048_1697239000523210_2371870046842170419_nKale yolunun başlangıcı… Kayın ormanı bitti, artık bodur meşe ve çalılıklar var…

Yaklaşık 20-25 dakikalık bir yürüyüş ile Alacaoluk Kalesi önüne geliyorsunuz. Bu noktadan kaleyi görmek zor. Çünkü ağaç ve bitkiler görüşünüzü kapatıyor. Yolda sağa çıkan belirgin bir patika göreceksiniz. Bu patikayı takip ederseniz 250-300 metre sonra kalenin önündesiniz. Ancak şunu da söylemekte fayda var. Kale içi yıllar boyunca adam boyunca çalı çırpı ile dolmuş… İçinde yürümek zor. Zamanınız varsa kaleyi gezin. Yoksa yolu takip edin.

13614_10203335932153785_6806770222402718330_nBaşka bir mevsim çekilmiş fotoğraf. Kale girişi…

Yol çok küçük bir dere yatağından karşıya geçip devam ediyor. Bu yolu takip ediyoruz… İşte burası antik bir yol. Muhtemelen binlerce yıl önce yapılmış. Bu yol bizi ana yola kavuşturacak. Ondan sonra da Atıcıoba köyü oldukça yakın.

12552574_578086352347036_4027476425047197875_nAntik Yol

12400581_578086455680359_5996583630325700373_nBurada harika bir yağmura yakalandık..

Ana köy yoluna çıktıktan sonra sağa dönüp, Çınarpınar köyüne doğru yola devam ediyoruz. Bir müddet sonra Atıcıoba köyü sağ tarafımızdan gözükmeye başlayacak. Yaklaşık 1-1.5 km. lik bir yürüyüş sonrası, yürüdüğümüz istikamette Çınarpınar Köyünü ve sağa dönen geniş bir yol göreceğiz. Buraya kadar sağa dönen bir kaç yol daha var, ancak onlar küçük. Bu yol yürüdüğümüz yol genişliğinde. Buradan Atıcıoba Köyü 1-1.5 km. kadar.

Comments
2 Responses to “ATICIOBA – ALACAOLUK KALESİ”
  1. Looks a beautiful hike!

    Liked by 1 kişi

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s

%d blogcu bunu beğendi: