MESAFE TAHMİN YÖNTEMLERİ
Mesafe tahmini sanıldığından çok daha zordur. Özellikle de referans noktalarının olmadığı açık denizde.
İlk subay çıktığım günlerde, gemi komutanımız seyirdeyken sık sık sahilden ya da denizdeki herhangi bir tekneden mesafe tahmini yapmamı isterdi. Sonra da radardan gerçek mesafeyi ölçtürerek kontrol ettirirdi. Çoğu zaman, öylesine hatalı tahminler yapmışımdır ki, hayretler içinde kalmışımdır.
Uzun ve sıkıcı seyir vardiyalarında, bir zaman geçirme aracı haline getirdiğim bu tahmin oyunu sonucunda, elbette epey geliştim. Emekli olmama yakın artık gerçeğe oldukça yakın tahminler yapabiliyordum. Ancak o zaman bile, ara sıra yalnış tahminler yaptığım oluyordu. Özellikle de görüşün mükemmel olduğu günlerde… Öyle günler vardır ki görüş mükemmeldir, her şey pırıl pırıl ve net görünür. Tıpkı bir HD televizyon görüntüsü gibi. Hemen dibinizde gibi görünen bir sahil parçası, gerçekte 20 mil mesafededir. İşte böyle günlerde bir türlü isabetli tahmin yapmayı beceremedim.
Konumuz deniz değil, dağlar ve ormanlar. Ancak denizden ve geçmişten bu kadar bahsetmemin nedeni, mesafe tahmininin zorluğuna dikkat çekmek ve doğru bir mesafe tahminin referans noktalarının varlığına bağlı olduğunu vurgulamak içindi.
Gelelim asıl konumuza. Bir dağcı, bir doğa yürüyüşçüsü gerçeğe yakın bir mesafe tahminini nasıl yapabilir.
1. PARALAKS (PARMAK ATLATMA) METODU:
Paralaks, bir cismin görünümünün, gözlemcinin bakış açısına göre değişmesidir. İşte bu özellikten yararlanarak mesafe tahmini yapabiliriz.
Diyelim bir ovada, uzakta ki bir evin mesafesini tahmin etmemiz gerekiyor. Cephemizi eve çevirip bir kolumuzu yere paralel ve gövdemize dik olarak ileri uzatıyoruz.
İlk göz ile ikinci göz arasındaki görünüm farkı
Daha sonra gözümüzün birini kapatarak, açık gözümüzle, baş parmağımız evin üstüne gelecek şekilde nişan alıyoruz. Sonra hiç elimizi, başımızı oynatmadan, açık gözümüzü kapatıp, kapalı gözümüzü açıyoruz ve bir de o gözle bakıyoruz. Görüntü yukardaki resimde görüldüğü gibi kayacaktır. Baş parmağımızın ne kadar kaydığını tahmin ediyoruz (bu mesafeyi tahmin etmek daha kolaydır) ve bunu 10 ile çarpıyoruz. Çıkan rakam evin bizden uzaklığını verecektir. Yukardaki örnekte diyelim parmağımız evin 20 metre soluna kaymıştır. Evin mesafesi 20X10 = 200 metredir.
(Uzattığınız kolun ya da ilk baktığınız gözün sağ veya sol olması önemli değildir.)
Bu metod oluşan her iki üçgenin taban/kenar oranının aynı olmasına ve normal bir insanın kolu ile iki gözbebeği arasındaki oranın 10 misli olmasına dayanır. (Gözler arası mesafe 7 cm, göz – başparmak arası mesafe 70 cm. gibi.) Eğer siz daha sağlıklı bir sonuç almak istiyorsanız, göz bebekleriniz arasındaki mesafeyi ve kol mesafenizi ölçerek kendi oranınızı bulabilirsiniz. Bir örnekleme yaparsak, diyelim sizin göz bebekleriniz arasındaki mesafe 6 cm. Kolunuz 70 cm. Sizin oranınız 70/6 = 11,6 olacaktır. O zaman kayma miktarını 10 ile değilde 11,6 ile çarpmalısınız..
2. BÖLME, ORTALAMA YA DA KATLAMA YÖNTEMİ:
Bu metodun temel mantığı, tahmin edilmesi bir zor mesafeyi, tahmin edebileceğimiz bir mesafeye kadar sürekli eşit parçalara bölmek, daha sonra da tekrar böldüğümüz oranda katlayarak mesafeyi bulmaya dayanır. Diyelim çok uzaktaki bir ağacın mesafesini tahmin etmek istiyoruz. Önce ağaçla aramızdaki mesafeninorta noktası tahmini olarak arazide bulunur. Şimdi mesafe 2 ye bölünmüştür. Daha sonra bu orta nokta ile aramızdaki mesafenin orta noktası bulunur. Şimdi mesafe 4′ e bölünmüştür. Bu işlem bulunan her yeni orta nokta ile aramazdaki mesafenin orta noktasını bularak, ta ki tahmin edebileceğimiz bir mesafeye ulaşana kadar devam eder. Bölünme oranıda her işlemde katlanarak artar. 2,4,8,16, 32….. gibi. Örneğin 5 kez bu işlemi yapmışsak mesafeyi 32 eşit parçaya bölmüşüz demektir. Diyelim bu işlemi 5 kez yaptıktan sonra mesafeyi 100 metre olarak tahmin ettik. O zaman ağacın bizden uzaklığı 100×32=3200 metredir.
3. KAYDIRMA YÖNTEMİ:
Bu yönteminde, temel mantığı yukardaki yöntemle aynıdır. Orda tahmin edemediğimiz bir mesafeyi bölerek tahmin edebileceğimiz bir mesafeye ulaşmaya çalışıyorduk. Bu metodda ise, görüş açımızda büyüklüğünü bildiğimiz bir cisim ya da mesafesini bildiğimiz bir bölge varsa, tahmin ettiğimiz cisimle aramızda, bu bildiğimiz cismi ya da mesafeyi tahmini olarak yerleştiriyoruz. Örneğin tepeden iki köy görüyoruz ve gideceğimiz köye mesafemizin ne kadar olduğunu öğrenmek istiyoruz. Eğer iki köy arasındaki mesafeyi biliyorsak, bu mesafeyi gitmek istediğimiz köyle aramıza kaydırıyoruz. Diyelim 2 köy arası mesafe 4 km. Bizim gitmek istediğimiz köyle aramızdaki mesafe ise bunun yaklaşık 1,5 katı olarak görünüyorsa, yaklaşık mesafemiz 6 km.dir.
Daha başka yöntemler de var ancak, benim doğa yürüyüşçüsüne önereceğim metodlar bunlar. Tüm malzemesini çantasında taşımak zorunda olan ve bu maksatla minimize olmuş birinin yapabilceği de ancak bu kadar olur.
MESAFE TAHMİNİ BECERİSİ, KESİNLİKLE ZAMANLA KAZANILIYOR. BU METODLARI BİLMEK DOĞRU MESAFE TAHMİNİ YAPABİLECEĞİNİZ ANLAMINA GELMEZ. O NEDENLE DOĞAYA HER ÇIKTIĞINIZDA, BU METODLARI SIK SIK DENEYEREK BECERİLERİNİZİ GELİŞTİRMELİSİNİZ.