K2 FACİASI (1 Ağustos 2008)
18 Nisan günü Everest’te meydana gelen ve 13 dağcının ölümü ile sonuçlanan çığ faciası, beni blogda yeni bir bölüm açmaya zorladı. Dağcılık Faciaları..
Belki çok büyük bir kısmı önlenebilir olan, ancak öznesi insan olduğu için gelecekte de yaşanması kesin olan bu tip dağcılık kazalarını/ facialarını bilmek, ileride başımıza gelebilecek benzer durumlarda hayat kurtarıcı olabilir.
Ele alacağımız ilk olay, 1 Ağustos 2008 yılında, K2‘de, Güney Doğu yüzünde, Abruzzi rotasında meydana gelen ve 11 dağcının ölümü ve 3 dağcının da ciddi şekilde yaralanması ile sonuçlanan büyük facia olacak..
Kurtulan dağcıların birbirleriyle çelişen açıklamaları da, bu olayın tam olarak aydınlanmasını engellemiş ve şüpheli bir vaka olarak kalmasına neden olmuştur.
K2, 8611 metrelik yüksekliği ile dünyanın en yüksek 2. dağıdır ve tırmanılması en zor dağlardan biridir. Tırmanış sezonu Haziran-Ağustos ayları arasında, 3 aylık kısa bir periyottur. Ancak 2008 yılı hava şartları açısından kötü bir yıldı ve Haziran – Temmuz aylarında hiç kimsenin zirve yapmasına müsade etmemişti.
Temmuz sonuna gelindiğinde, yaklaşık 60 gündür zirve yapmayı bekleyen 15 farklı gurup vardı. En sonunda hava raporları, zirve yapmaya imkan verecek iyi bir hava periyodunun geldiğini söylüyordu. Bunun üzerine pek çok gurup, 31 Temmuz günü 8.000 metrenin hemen altındaki IV. kampa ulaştı.
Zaman darlığı nedeniyle, farklı farklı ekiplerdeki Sherpa’lar ve Hap’lar (Pakistanlı Yüksek İrtifa Bekçileri), bir araya getirilerek, tek bir sabit halat döşeme ekibi oluşturulmasına karar verildi. Ekip gece yarısından önce sabit hatları yerleştirmek üzere yola çıktı.
K2‘ye solo olarak tırmanan İspanyol dağcı Alberto Zerain‘ de, III. Kamptan IV. Kampa çıktığında bir karar değişikliği ile, halat döşemek için yola çıkan Sherpalara katılarak, hiç durmadan zirve yapma kararı aldı. Ancak sabit halatları döşeyecek ekibin en deneyimlisi olan Hap Shaheen Baig, yüksek irtifa hastalığına yakalanarak geri dönmek zorunda kaldı. Halatları yerleştirme işi deneyimsiz Sherpa ve Hap’lara kaldı. Alberto Zerain, daha sonra Sherpaların sabit halatları, hiç ihtiyaç duyulmayan yerlere yerleştirdiğini gördüğünü ve hayretler içinde kaldığını söylemiştir.
01 Ağustos günü 03.00’da guruplar (25 kişi) zirve için yola koyuldular. Ancak esas ihtiyaç duydukları Bottlenecek (Darboğaz)’e geldiklerinde, sabit halat döşenmediğini gördüler.(Bottlenecek-zirvenin 400 metre altında, eğimi 50-60 derece olan ve dağcıları yaklaşık 100 metrelik zor bir traverse mecbur bırakan dar bir boğaz) Bunun üzerine, aşağıdaki halatları sökerek yukarı taşımaya başladılar.
Bottlenecek
İlk ölüm, bu darboğazdan tırmanırken meydana geldi. Sırp dağcı, Dren Mandić, kendisinden yavaş ilerleyen Norveçli bayan dağcı Cecilie Skog‘u geçmeye çalışırken kayıp düştü . Cecilie zorlukla ipte kalmayı başardı. Yaklaşık 100 metre düşen Dren Mandic hayatını kaybetti. Diğer dağcılar, Dren Mandic‘in düştükten sonra hala yaşadığını ve hareket ettiğini gördüklerini söylediler. IV. Kamptan düşüşü gören İsveç’li dağcı Fredrik Sträng, hemen bir kurtarma ekibi çıkardı.
Fredrik Strang ve ekibi kurtarma bölgesine geldiklerinde, Sırp dağcılar Predrag Zagorac ve Iso Planic ile Hap Muhammed Hüseyin‘in kendilerinden önce kaza yerine ulaştığını gördüler. Sırp dağcılar Dren Mandić‘in cesedini IV. Kampa indirmeye karar verdiler. Fredrik Strang‘da onları destekledi. Bu esnada Fransız ekibinin rehberi Hap Jehan Baig‘de onlara yardım etmek üzere geldi. Dağcıların anlattıklarına göre Jehan Baig, yüksek irtifa rahatsızlığına yakalandığınu gösteren anlamsız hareketler yapıyordu. Önce yardım öneriyor, sonra yardım etmeyi reddediyor ve daha sonra tekrar yardıma geliyordu. Ekip iple cesedi aşağı indirirken Jehan Baig kaydı ve herkesin şaşkın bakışları altında, kendini durudurmaya çalışmadan ölümüne uçtu.
Bu esnada diğer dağcılar, ipleri yukarıya tekrar taşıma işlemi nedeniyle, zirveye çok geç ulaştılar. (Bazı dağcılar, 20.00 da zirveye ulaşabildiler.) Toplam 18 dağcı zirve yapmayı başardı.
Halat döşeyen Sherpa ve Hap’lar la birlikte giden ve 15.00 da zirveye ulaşan İspanyol dağcı Alberto Zerain, bir sorun yaşamadan Bottlenecek‘den aşağıya inmeyi başardı.
Saat 20.30’da zirveden büyük biz buz bloku koparak Bottlenecek‘e yuvarlandı. O esnada Norveçli dağcılar Bottlenecek’te iniş halindeydiler. Yuvarlanan buz, zirvenin 100 metre altında, tırmanmaktan vazgeçmiş olan Norveçli dağcı Rolf Bae‘nin ölümüne sebep oldu ve döşenmiş tüm halatları da kopardı, götürdü. Alberto Zerain‘den 2 saat sonra zirveye ulaşmış olan, diğer 2 Norveçli dağcı, Lars Flatø Nessa ve Cecilie Skog (Rolf Bae’nin karısı) ip olmadan inişe devam ederek IV. kampa ulaşmayı başardılar.
Diğer tüm dağcılar, sabit halatlar olmadan inişin neredeyse imkansız olduğu 8000 metre üstünde mahsur kaldılar. Daha sonra kurtulan Hollandalı dağcı Wilco van Rooijen, yukarıda tam bir panik ve kargaşanın yaşandığını, herkesin kendi derdine düştüğünü anlatmıştır.
Tamamen Free Solo bir iniş mecburiyetikarşısında dağcılardan bazıları, sabahı bekleme, bazıları ise gece inişe devam etme kararı almıştır.
Hap Pemba Gyelje, karanlıkta inerek gece yarısından önce IV. kampa ulaşmayı başardı. Daha sonra Sherpa Chhiring Dorje‘de IV. Kampa ulaştı.
Hollandalı Cas Van De Gevel ve Fransız Hugues D’ Aubarede‘de aşağıya gece inmeye karar verdiler. Önden giden Hollandalı Cas Van De Gevel aşağıya inmeyi başardı. Ancak karanlıktabir şeyin aşağıya düştüğünü gördüğünü ve bunun muhtemelen Fransız Hugues D’ Aubarede olduğunu söyledi. İki Şerpa’da bunu gördüğünü söyleyerek onu destekledi. Ancak Serpalar’dan biri iki cismin düştüğüne emin olduğunu söyledi.
Dağcılar Marco Confortola, Wilco van Rooijen ve Gerard McDonnell, darboğazın üstünde, ölüm bölgesinde bivaklamaya karar verdiler. Marco Confortola, düşen bir buz parçasına eşlik eden bir çığlıkla bir kafa fenerinin aşağıya uçtuğunu gördüğünü söyledi.
Ertesi sabah, yukarıda bivaklıyan dağcılardan Wilco van Rooijen gündüz aşağıya inmeye karar verdi. Wilco van Rooijen aşağıya inerken, 3 dağcının iplere dolanmış ve baş aşağı durumda asılı kalmış olduklarını söyledi. Wilco van Rooijen‘e göre hepsi hayattaydı ve içlerinden ikisini tanıdığını, Koreli Kyeong-Hyo Park ve rehberi Jumik Bhote olduğunu söyledi.
02 Ağustos sabahı Pemba Gyelje, bir kurtarma ekibi ile tekrar tırmanmaya başladı. Bu esnada Kore ekibi lideri de, Tsering Bhote ve ”Büyük” Pasang Bhote ‘yi de Kore ekibine yardırma gönderdi. Pemba Gyelje, yukarıya ulaşıp Marco Confortola‘ya oksijen desteği yaparken, Pasang Bhote‘den bir telsiz mesajı aldı. Kore ekibinden iki dağcı, Kim Jae Soo ve Go Mi Young, soğuk ısırığına yakalanmış halde Bottlenecek‘in yukarılarında bir yerlerdeydiler. Pemba, yukarda ki buzulların stabil olmadığını ve hemen ordan çıkmaları gerektiğini söyledi.
Wilco van Rooijen‘den sonra inişe başlayan Marco Confortola ve Gerard McDonnell bu 3 adama ulaştı. İkili 1,5 saat boyunca onlara yardım etmeye çalıştılar. Fakat bundan sonra ne olduğu şüphelidir. Marco Confortola‘ya göre, yüksek irtifa rahatsızlığı belirtileri gösteren Gerard McDonnell , birden gerisin geriye tırmanmaya başlamıştır. Marco Confortola,tek başına dağcıları daha az acı çekecek bir pozisyona getirdiğini ve yaralı Jumik Bhote‘nin kendi malzemelerini ona verdiğini söylemiştir. Daha sonrada bir küçük çığın bu üç dağcıyı sürükleyip götürdüğünü gördüğünü anlatmıştır.Daha sonraki araştırmalarda, bu düşen çığ molozları arasında Gerard McDonnell ‘in izlerine de rastlanmıştır.
Ancak Wilco van Rooijen, Marco Confortola‘yı suçlayarak, Gerard McDonnell‘in yüksek irtifa hastalığından dolayı yukarı tırmanmadığını, dağcıları üstten bir noktadan emniyete almaya çalıştığını söylemiştir. Daha sonra yazdığı ” Surviving K2” adlı kitabında, buna bazı fotoğrafik kanıtlar da sunmuştur.
Bu felaket, pek çok gizemide barındırmaktadır. Pek çok farklı kaynakta, olaylar farklışekillerde anlatılmıştır. Hangisinin doğru olduğu belli değildir. Bunun pek çok nedeni vardır.
**Dağcıların bir kısmının gece karanlığında inmeleri nedeniyle ne olup bittiğininin görülememesi,
** Cesetlerin bazılarının bulunamamış olmaları,
**Dağcıların ölüm bölgesinde uzun süre geçirmelerinden dolayı halisünasyonlar görüyor olabilecekleri ve bu nedenle çelişki dolu ifadeleri,
** Sherpa ve Hap’ların amiyane tabiriyle adam yerine konulmayıp doğru dürüst kayıtlarının tutulmaması gibi.
1 Ağustos 2008’de resmi kayıtlara göre 11 dağcının öldüğü, bazı iddalara göre ise 15 kişinin öldüğü bu felaket, dağların acımasızlığı ve hata affetmezliği konusunda çarpıcı bir örnektir.
BU OLAY, 2012 yılıda ”SUMMIT” adı altında belgesel haline getirilmiştir.
Oldukça garip hikayeler barındıran ve ciddi anlamda ders alınması gereken bir facia. K2’nin yüksek ölüm oranı bir gerçek. Buna bir de olası aksilikler ve üstüste yapılan hatalar eklenince sonuç gerçekten üzücü.
BeğenBeğen
Gerçekten ürkütücü bir olay. Açıkçası benim en çok kafama takılan ölüm bölgesindeki halüsülasyon iddiası
Dağcılık kadar ölüm riski olan başka bir spor yoktur…
BeğenBeğen
1996 everest faciasında olduğu gibi yine insanoğlunun zirve hırsı yüzünden meydana gelmiş başka bir facia.
BeğenBeğen