HİPOTERMİ
Sıcak kanlı canlıların sabit bir vücut sıcaklığı vardır ve bunu aynı seviyede tutmayı başarabilirler. İnsan da sıcak kanlıdır ve vücut sıcaklığı 36.5- 37 C dir. İçinde bulunulan şartlara göre, terleme, titreme gibi araçlarla bu sıcaklığ sabit tutulmaya çalışırız.
Hipotermi bunun başarılamayarak, vücut ısısının normal değerlerin altına düşmesi sonucu ortaya çıkar. Isı düşüş seviyesine bağlı olarak, ölüme kadar giden farklı sonuçlar ortaya çıkarır.
Hipotermi, esas olarak uzun süreli soğuğa maruz kalmakla ortaya çıkar. Vücut ısısı 35 C’nin altına düştüğünde, çok üşüme, titreme, ellerde beceri kaybı ve halsizlik belirtileri ortaya çıkar.
Vücut sıcaklığı düşmeye devam ettikçe belirtiler şiddetlenir. Titreme artar, el ve bacakları kontol edememe, konuşmada bozukluk, solunum ve nabızda yavaşlama ve algılama bozukluğu ortaya çıkar.
Hipoterminin son aşamasında ise artık titreme durur. Adeleler kasılır. Bilinç kaybolur. Solunum ve nabız yavaşlar ya da durur. Vücut ısısı 32 C altına düştüğünde her an ölüm meydana gelebilir.
Vücudun ısı kaybı; hava sıcaklığına, rüzgara, kıyafetlere ve ıslanma durumuna göre değişir. Doğada hipotermiden korunmak için yapmamız gereken şeyler şunlardır.
RÜZGARIN WINDCHILL (HİSSESDİLEN SICAKLIK) ETKİSİNDEN KORUNUN:
Yukardaki tablo hava sıcaklığı- rüzgar ilişkisine göre vücudun hissedeceği sıcaklığı göstermektedir. (Windchill) Örneğin hava sıcaklığı -5 C ise ve rüzgar hızı 70 km/saat ise hissedeceğiniz sıcaklık -16 C derecedir. Yani rüzgar bizi, yeterince hızlı esiyorsa çok makul sıcaklıklarda bile hipotermiye sokabilir. O nedenle bir doğa yürüyüşçüsü de, öncelikle rüzgardan korunmalıdır. Bunu da kıyafetlerimiz ve bir barınak yardımı ile sağlayabiliriz. Örneğin çadır/bivakın esas amacı, bizi ıslanmaktan ve rüzgarın windchill etkisinden korumaktır. O nedenle, çadırınız olmasa bile sırt çantanızın bir köşesinde her zaman bir bivak bulundurmakta yarar vardır (Büyük kaliteli bir çöp torbası bile hayat kurtarabilir). Gene kaliteli kıyafetler de windchill etkisini azaltır. Wind Stopper kıyafetler bu amaçla üretilmektedirler.
ISLANMAKTAN KORUNUN:
Korunmamız gereken ikinci unsur ıslanmaktır. Çünkü ıslak kıyafetler vücut-hava arasındaki ısı geçirgenliğini 25 kat arttırır ve süratle hipotermiye sürüklenmenize neden olur. Bu ıslanmayı da sadece yağmurdan, sudan ıslanmak olarak da değerlendirmeyin. Nefes alma özelliği olmayan kıyafetlerle de, efor altında terleyerek, aynen yağmur altında kalmış gibi ıslanabilirsiniz. Bu nedenle kıyafetlerinizi özenle seçmelisiniz. Kıyafetleriniz su geçirmez olmanın yanında nefes alabilir olmalıdır.
Sıcak yaz ayları hariç, asla pamuklu kıyafetler giymeyin. Çünkü pamuklular çok geç kurur ve ıslandığında ısı geçirgenliği çok artar. O nedenle dağcılık sporunda ileri gitmiş ülkelerde, outdoor mağzalarında, kulüplerinde, internet sitelerinde, büyük harflerle ”COTTON KILLS” (PAMUK ÖLDÜRÜR) ibaresine rastlarsınız. Kıyafetler, hızlı kuruyabilen sentetik malzemelerden yapılmış olmalıdır. Asgari de yün olmalıdır. Yün ıslandığında bile ısı geçirgenliğinden çok az kaybeder. Ancak esas olan ıslanmaktan korunmaktır. O nedenle kıyafetlerinizi, bütçeniz yeterse, tamamen su geçirmez ve nefes alabilen bir malzeme olan gore-tex kıyafetlerden seçin. Bu mümkün değilse her zaman yanınızda asgari bir yağmurluk/panço bulunsun.
BULUNDUĞUNUZ COĞRAFYA VE MEVSİME UYGUN KIYAFET VE EKİPMANA SAHİP OLUN:
Outdoor kıyafet ve malzemeleri pek çok farklı kategoride üretilirler. Sizde gideceğiniz coğrafi bölgeye ve mevsime göre en uygun kıyafet ve ekipmanınızı seçmelisiniz. Everest’e 3 mevsim bir çadırla çıkamazsınız. -20 C sıcaklıkta, market işi uyku tulumu ile uyuyamazsınız, gömlekle kutuplara gidemezsiniz vb… Hava şartlarındaki olumsuzluk arttıkça, kıyafet ve ekipmanın önemi artar.
ISI KAYBININ FAZLA OLDUĞU VÜCUT BÖLGELERİNİZİ İYİ KORUYUN:
Isı kaybı, kılcal damarların yoğun olduğu vücut bölgelerinden çok daha hızlı olur. Bu bölgeler, erojen bölgeler diyebileceğimiz kasıklar; boyun ve göğüstür. Buraları daha özenle korumalıyız.
HİPOTERMİ BELİRTİLERİNİ FARKETTİĞİNİZDE ÖNLEM ALIN:
Bir diğer hususta hipotermi belirtileri başlamışsa mutlaka durarak, çadır varsa kurulmalı, ıslak kıyafetler değiştirilmeli, uyku tulumuna girerek vücut ısısı normale döndürülmelidir. Çadır yoksa rüzgardan korunaklı bir bölgede ateş yakılarak kıyafetler kurutulmalıdır.