7. GÜN – 21 MART (Üzümlü-Bezirgan)

Sabah 06.00 da uyandım. Tuvalet, çanta toplama, giyinme derken saat 07.30 da aşağıya indim. Rıza gelmemiş henüz. Bahçedeki masalardan birine oturdum. Rıza’yı bekliyorum. 5 dakika geçti geçmedi Rıza geldi. ‘’Ben şimdi kahvaltıyı hazırlarım, sen geç otur TV seyret’’ dedi. Sabah haberleri.. O gün 21 Mart Nevruz günüymüş. Diyarbakır’dan canlı yayınla hazırlıkları gösteriyorlar. Böyle bir yürüyüşte insan gerçekten günleri unutuyor ve dünyadan kopuyor.

af272-phto0119

Kahvaltı geldi. Harika bir kahvaltı. TV seyrederek kahvaltımı yaptım. Ardından da Rıza ile sohbet ederek 1-2 çay daha. Sohbetin sonu yok, artık kalkmam gerek. Rıza ile bir hatıra fotoğrafı çektirip vedalaştım ve Bezirgan’a doğru yola koyuldum.

2bc4d-phto0120

İlk hedef, Üzümlü’den 5-6 km ötedeki Akbel. Patara’dan gelen alternatif güzergah, Akbel’de birleşip Kalkan’a devam ediyor. Oradan da Bezirgan’a..

281e2-phto0121

Bir müddet sonra bir köye geldim. İslamlar köyü. Ben Likya yolunun bu köye girmeyip yanından geçtiğini düşünüyordum ama giriyormuş. Büyük bir köy. Bir marketi ve kahvesi var. Kahveye girdim, hemen buyur ettiler masalarına. Sohbet konusu, dünkü Nevruz kutlamaları. Köylüyü çok öfkeli gördüm. Ülkenin bölünmeye gittiğini düşünüyorlar.

f7b1e-phto0122

Yaklaşık 30 dakikalık bir sohbetten sonra yola çıktım, Akbel’e de çok kalmamış olması lazım.

4b61d-phto0123

a426b-phto0124

07981-phto0125

Kısa bir yürüyüşle Akbel’e geldim. Yolun kenarında büyük bir kahvehane var. Girdim oturdum. Amacım biraz haritaları ve rehber kitabı incelemek. Çünkü Bezirgan bir yayla ve bu nedenle deniz kenarından ayrılıp iç kısımlara doğru ciddi bir tırmanış yapacağım.

Karşı masada oturan guruptan 70 yaş civarlarında ak saçlı bir adam, ‘’Nereden geldiğimi, nereye gittiğimi’’ sordu. Likya Yolu’nu yürüdüğümü öğrenince de‘’Oraya gittin mi,  buraya gittin mi?’’ diye sormaya başladı. Sorduğu yerlerin neredeyse hiç birini bilmiyorum. Likya Yolu güzergahında yok o yerler. Rehber kitabı da aldı elimden. İnceliyor, ‘’orası yok, burası yok’’ deyip, başını da kınama yollu iki yana sallıyor. İki de birde de ‘’ben coğrafyacıyım’’  diyor. Sanırım emekli bir coğrafya öğretmeni.

Rehber kitapta, Bezirgan yolu girişinin, Kalkan asfaltı kenarında, kubbeli büyük bir Osmanlı sarnıcının hemen karşısından başladığı yazıyordu. Ben de ona bu sarnıcın ne kadar mesafede olduğunu sordum. Ve o anda yüz ifadesinden ‘’Sarnıcın nerede olduğunu bilmediğini anladım.’’ Coğrafyacı ilk şoku atlattıktan sonra, masada ki arkadaşlarına madara olmamak için ‘’200 metre  ileride’’ dedi. Arkadaşlarına da ‘’Hani şey var ya.. İşte orası’’ deyip eğitici bilgiler veriyor. O sarnıç 5 km. ötede çıktı. Çok bilmiş coğrafyacı, her şeye ahkam kesiyor, eleştiriyor  ama köyünün dibinde, üstelikte ana yolun üstünde ki tek tarihi eseri bilmiyor.

a05fa-phto0127

c59e7-phto0126

Akbel’den sonra yol uzun bir müddet asfalttan devam ediyor. Kalkan’a girmeden, yukarıdan Kalkan manzaraları eşliğinde devam ettiğinizde eski Osmanlı sarnıcını görüyorsunuz. Coğrafyacımız gözden kaçırmış ama görmemek imkansız. Likya yolu tabelası da sarnıcın tam karşısında. Tabelanın gösterdiği istikamete baktığınızda sanki düz duvara tırmanacakmışsınız hissine kapılıyorsunuz.

33dc6-phto0128

1fb0d-phto0129

Ağır adımlarla, sürekli zig zag lar çizerek tırmanmaya başladım. Yol da sırf çarşak. Bu nedenle yürümesi de zor. Ama gene de asfalttan ayrıldığıma çok memnunum. Doğada olduğumu hissedemiyordum çünkü…

Çok yavaş tırmanıyormuşum gibi gelse de, insan kısa süre de ciddi irtifa kazanıyor. Kalkan asfaltı ve Osmanlı sarnıcı aşağılarda ufacık kaldı. Tırmanmaya devam. Çık çık bitmiyor. Saat 15.30 gibi sol taraftaki büyük bir kayanın yanından geçtim ve bir düzlüğe çıktım. Sağ tarafta boş bir keçi ağılı. Biraz yürüdüm sol tarafta bir kuyu, biraz sonra 2. bir kuyu. Ondan sonra düzlük bitti. Gene tırmanış başladı. Önümde aşılması gereken bir tepe daha var.

83f97-phto0130

59ad0-phto0131

Tam tırmanışı bitirdim, Bezirgan’a geldim derken, önüme bir tepenin daha dikilmesi biraz canımı sıktı ama, Allahtan kısa bir tırmanış oldu. Patika genişledi bir traktör yoluna dönüştü. Şimdi dar bir vadiden iniyorum. Uzaktan Bezirgan’ın evleri de görünmeye başladı.

c87df-phto0132

3f9fe-phto0133

30 dk.da inişi tamamladım ve internetten, kitaplardan, güncelerden tanıdığım meşhur tarihi tahıl ambarlarına geldim.

137b3-phto0134

fb0f8-phto0135

Bezirgan etrafı dağlarla çevrili, çok geniş bir düzlükte kurulu. Pek çok ev var ama neredeyse tamamı boş. Kalkan’da yaşıyorlarmış ve Haziran ayı gibi buraya geliyorlarmış.

Ambarların alt kısmına indim. 55-60 yaşlarında, üzerinde askeri kamuflaj kıyafetleri olan bir adam, çimlere sere serpe yayılmış yatıyor, yanında da 11-12 yaşlarında bir kız çocuğu oynuyor. Yanlarına gittim. Adam kalktı. Adı Salih. Yaz kış Bezirgan’da yaşıyormuş. Birkaç keçisi varmış onlara bakıyormuş. Kızın adı Mine. Ben Salih’in torunu zannettim. Mine düzeltti. ‘’Kızıyım’’ diye. Salih bir pansiyon olduğunu, istersem orada kalabileceğimi söyledi.

Bugün çadırda kalmaya niyetliyim. Güzel bir hava var. Her yer çim. Kamp için uygun yani. Beni ambarların arasında üç tarafı kapalı bir yere götürdüler. Burası en az rüzgar alan yermiş. Her gelen çadırını buraya kuruyormuş.

51eb1-phto0137

bb635-phto0136

Salih ve kızı ile birkaç fotoğraf çektikten sonra çadırımı kurdum, eşyalarımı yerleştirdim. Bu esnada Salih ben gideyim daha sonra tekrar gelirim dedi ve kızıyla gitti. Ambarların hemen yanında bir çeşme var. Orada sularımı tazeledim. Hafif bir rüzgar çıktı, montumu giydim, tur atmaya çıktım.

fd9e6-phto0140

Ambarlar, bir söylentiye göre Romalılar’dan, bir söylentiye göre Likyalılar’dan, bir söylentiye göre de Osmanlılar’dan kalmış. Salih ‘’Hepsi palavra’’ dedi. ‘’Şu karşı evde Yusuf diye biri var. Onun babası bu ambarların ustasıydı. Çoğunu o yaptı’’ dedi. Ambarlar koruma altına alınmış. Şu anda devletten biri kadın üç görevli gelmiş, iki gündür incelemeler yapıyorlarmış.

8ebc1-phto0141

Hava kararmaya başlayınca dışarısı hızla soğudu. Sert de bir rüzgar çıktı. Görünürde hiçbir insan yok. Hava kararırken, ne var ne yok üstüme giyip çadıra girdim mecburen. Kafa lambasıyla yarınki Gökçeören güzergahını inceledim bir müddet.  Sonra da gelecek güzergahları. Vakit geçmek bilmiyor.

Keşke tünel tipi bir çadır almasaydım. Tabut gibi, daracık, uyumada bir sorun yok, ama içeri erkenden girmek mecburiyetinde kalırsanız gerçekten bunaltıcı. ’Keşke 2 kişilik dome tipi bir çadır alsaydım’’ diye geçirdim içimden.

Saat 21.00 gibi rüzgar çok şiddetlendi. Fırtına seviyesinde esiyor. Ambarlar ağaç ve tamamının çatısı çinko kaplı. Şiddetli rüzgarda çatırdıyorlar, ötüyorlar. Bir yandan da çadırın tentesi ‘’pat, pat, pat’’ diye rüzgardan ses çıkarıyor, ara sıra da alnıma çarpıyor. İlk kez çadırda bu kadar şiddetli bir rüzgar görüyorum. Dışarı çıktım, çadırı, kazıklarını kontrol ettim. Gayet iyi durumda. Rüzgara çok da uygun bir açıyla kurulmuş. Alçak ayak ucu tam rüzgara dik. Bir anda biraz önce aklımdan geçen dome tipi çadır alma fikrinden vazgeçtim. Tünel tipi bir çadır aldığım için kendimi kutladım. Çünkü bundan çok daha hafif rüzgarda dome tipi çadırım uçmuştu.

Girdim tekrar çadıra. Çadıra güvenim tam artık ama şimdi de bir ambar çatısı üstüme uçarsa stresine girdim. Ne de olsa antik bunlar. Çadırı da başka yere taşımam zor. Bu rüzgar da toplamak ve kurmak çok sıkıntılı. Her şeyi oluruna bıraktım. Uyumuşum.

7fec5-phto0143

Gece yarısı ‘’çatt’’ diye bir şey kafama çarptı. Üstüme bir çatı uçtu zannıyla, dehşet içinde fırladım. Fırladım dediğim, çadır içinde resmen ayağa kalkmaya çalıştım. Az daha çadırı dağıtacaktım. 1-2 sn. sonra durumu anladım. Üstüme uçan bir çatı yok. Çadır tentesi rüzgarla sertçe kafama çarpmış. Sakinleştim, uyumaya çalıştım. Ama nafile. Bu kez de soğuk uyutmuyor.

Ağırlığı uygun diye yanıma aldığım, Gönen’de kışın da kullandığım ve memnun kaldığım market işi uyku tulumunun, gerçek bir soğukta insanı çok zorda bırakabileceğini anladım. Siz siz olun, markasız büyük market tulumlarıyla yola çıkmayın. Yazın bile o tulumla Bezirgan yaylasında üşünür diye düşünüyorum. Her neyse yarı uyur, yarı uyanık bir vaziyette, titreye titreye sabahı ettim.

 

Reklam

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Twitter resmi

Twitter hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s

%d blogcu bunu beğendi: