KARIA YOLU BOZBURUN YARIMADASI ÜZERİNE İZLENİMLER
2 yıl önce İçmeler-Taşlıca arasını yürüdükten sonra sakatlanmam nedeniyle yarıda bırakmak zorunda kaldığım Karia Yolu-Bozburun Etabını, bu yıl yeniden ve solo olarak yürüdüm. Bu yürüyüş süresince edindiğim izlenimler şöyle…
- Bozburun Yarımadası, yükseklikleri yaklaşık 700 mt.’den 300 mt. ye değişen pek çok dik tepe ve derin vadilerle çevrili. Bu nedenle yürüyüş, sürekli tırmanış ve iniş içeriyor. Yani efor gerektiriyor… Yükseklikler yarımadanın başlangıcında daha fazla. Ancak yarımadanın ucuna doğru ilerledikçe azalıyor.
- Yarımada tamamen kayalık… Bu nedenle sürekli çarşak üzerinde yürüyorsunuz. Bu da yürüyüşü zorlaştıran başkaca bir unsur oluyor.
- Ancak olağanüstü güzel bir coğrafya var. Ormanlar, kayalıklar, çalılıklar ve elbette size sürekli eşlik eden masmavi bir deniz. Bu arada unutmayayım, her yerde topraktan tarih fışkırıyor… Özetle ne ararsanız var… Bence rotalar da çok iyi seçilmiş. Sizi olağanüstü güzelliklerle buluşturma yanında, macera duygunuzu tatmin eden el değmemiş coğrafyalarda gezdiriyor. Üstelik sportif ve kültürel açıdan da çok tatmin edici.
- Merak edenler için hemen söyleyeyim. Tüm etap boyunca yükseklik korkusu olanları gerecek, teknik tırmanış ve iniş gerektirecek bir durum yok. Tüm rotayı herkes rahatlıkla yürüyebilir. (Bunu facebook’ta, ”Turunç’a iniş çok tehlikeli, biz iple ancak inebildik” diye bir tartışmaya şahit olduğum için yazdım.)
- Bozburun Yarımadasının Bayır Köyüne kadar olan bölümüyle, Bayırdan Tola’ya kadar olan bölümü farklı bitki örtüsüne sahip. Bayır Köyüne kadar olan bölüm ormanlık, güneyi ise maki ve çalılık…
- Yürüyüş süresince kısa kısa ayrılıklar hariç, deniz hep size eşlik ediyor.
- Genel olarak bir su problemi mevcut. Su kaynakları genellikle yerleşim yerlerine bağlı. Ancak iyi bir planlama ile pek sorun yaşanmayabilir. Fakat köylerde sohbet ettiğim kişiler, yazın su kaynaklarının çoğunun kuruduğunu söylediler… Suyun en bol olduğu Bayır Köyünde bile… O nedenle yazın yürüyecek arkadaşlar su sıkıntısı çekebilir.
- Yol işaretlemeleri, Tola-Taşlıca arası hariç genelde iyi. Ufak tefek sorunlar olsa bile rahatlıkla işaretlere bağlı kalarak yolu bulabilirsiniz. Ancak Tola-Taşlıca etabı ciddi anlamda sorunlu. Özellikle de antik çeşmeden sonra olan bölümü… Yanınızda iyi bir GPS yoksa bu rotayı yeniden bir işaretleme yapılana kadar denemeyin derim. Çünkü işaretlere bağlı kalarak yolu bulmak çok çok zor… Ben tamamen tesadüfen çıktım. Hemen 2 gün arkamdan solo olarak yürüyen Engin isimli bir arkadaşımız da işaretleri bulamamış ve ancak GPS yardımıyla çıkabilmiş. (Ufak tefek sorunlu bölgelere güncelerde yer vereceğim.)
- Bölge çok kayalık ve taşlık. O nedenle her yerde güvenli bir kamp kurmak pek mümkün değil. Kamp kurarak yürüyecek arkadaşlar, gerek rehber kitaptan, gerekse yolu daha önce yürüyen arkadaşların güncelerinden faydalanarak genel bir kamp yeri planlaması yapsınlar derim.
- Yürüyüş süresince hiç bir doğa yürüyüşçüsü ile karşılaşmadım. Ancak geçtiğim yerlerde bana söylenen, yürüyüşçü sayısının her geçen gün arttığı… Özellikle de yabancı yürüyüşçülerin… Bana göre Karia Yolu, tıpkı Likya Yolu gibi Avrupa’nın en iyi yürüyüş yollarından biri olmaya ciddi anlamda aday. Yakında hak ettiği yere gelecektir.
Tebrik ederim. Benimde canım çekti. İlk fırsatta doğaya kaçmak lazım 🙂
BeğenBeğen